Ahmet Ümit okuduğum diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da akıcı günlük bir dil kullanmış. Ahmet Ümit dışında polisiye roman okumuyorum.. Sanırım bu işi biliyor, hiç sıkıcı gelmiyor..
Hikayenin içinde sizde geziyorsunuz. İpuçlarını takip edip suçluya ulaşmaya çalışıyorsunuz..
Bir anda dedektif gibi hissediyorsunuz kendinizi.:)
Kitapta sosyal olaylara da değinmiş. Gezi olayları gibi.. Arka sokaklarda neler yaşandığını kimleri nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor..
Okumanızı tavsiye ederim ..Tabi okumadıysanız önce İstanbul Hatırası kitabını okuyun..
Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikâyesi.
Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...
Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder."
Bu tarz okuyucuyu içine alan kitapları ben çok seviyorum.
YanıtlaSilBen de seviyorum..Her kitap ayrı bir dünya oluyor giriyorum içine..mesela Çok acı varsa eğer benim de psikolojimi etkiliyor ve üzülüyorum.
SilGayet başarılı,insan kapağı okurken bile nefesi kesiliyor
YanıtlaSilBir de kitabı okusanız...Çok güzel..
SilMerhaba. Bloğumda güzel yorumunu görünce ben de iadei ziyarete geldim. Bende okumayı çok seviyorum.
YanıtlaSilAma Ahmet ümit in bu kitabını henüz okumadım.Sevgiler :)
hoşgeldiniz öncelikle..Okumak çok güzel birşey gerçekten..Bu kitabı okumanızı öneririm.
SilAhmet Ümit'in 5 romanını okudum. Polisiye olarak bir zevk aldığım söylenemez. Çünkü şaşırtıcı bir son bulamamıştım. Sedece kitap konuları bilgi yüklü idi, genel kültür açısından beğenmiştim. Polisiye yazmayı beceremiyor bu adam. Bu kitabı da bu nedenle okumadım. E kitap olarak okumayı deneyeceğim bu kitabı. Belki bu kitap ile fikirlerim değişir. Okumam zaten 3 ayı bulur sırada epey kitap var.
YanıtlaSilAhmet Ümit'i çok seviyorum, akıcı, hızlı, gizemli anlatımlar, etkileyici kitapları...
YanıtlaSilve ikinci güzel tercih ;)
YanıtlaSilÇok güzeldi ama değil mi:)
Silmuhtesemdi herkesin okuması gereken bir eser :)
YanıtlaSilPolisiye romanda Sherlock Holmes'in üzerine bir şey tanımam.
YanıtlaSilBen de Türk yazarlardan sadece Ahmet Ümit'i biliyorum ve okuyorum polisiye türünde. İşin içine tarihi, kimi zaman da günceli katması büyük artı benim için. Bu kitabı okuma fırsatım olmadı henüz. Merak ediyorum ama. Teşekkürler. :)
YanıtlaSilBu kitap ta diğerleri gibi çok güzeldi. Ahmet Ümit akıcı, merak uyandırıcı yazıyor. Sıkılmadan soluksuz okuyor insan.
Sil