10 Mayıs 2016 Salı

35 Rodeo İzlemeye Gittik


Geçen akşam ilk defa Rodeo izlemeye gittim. Çok merak ediyordum nasıl olduğunu, yakından görme fikri de eğlenceli görünüyordu. İçeri girer girmez ağır bir koku geldi burnuma. Heralde dedim sonuna kadar duramam:) O atın üstünde nasıl duruyorlar hayran kalmamak elde değil. Beli kırılır gibi geliyor bana. At debelendikçe üstündeki şekilden şekile giriyor. Süre tutuluyor. Zil sesi gelene kadar durabildiysen atın üstünde şanslısın demektir. Sizler için video da çektim.

İşin özeti şu aslında. Atın beline sıkıca bir urgan bağlıyorlar. Zavallı at o urgandan kurtulmak için debeleniyor aslında. Bu çok üzücü geldi bana. Atın canı yanıyor kurtulmaya çalışıyor. Biz de üstündekini atmaya çalışıyor sanıyoruz. Zil sesi geldikten sonra atın üstündeki kendini atıyor aşağıya. Ya da iki tane atlı geliyor onu debelenen atın üzerinden alıyor ve atın urganını çözüyorlar. Videoyu izlerseniz daha iyi anlarsınız. Biraz karışık oldu sanki:)

Kovboy ayakkabılarını arkasında bir metal var görmüşsünüzdür. İşte o da atı dürtüp hızlanmasını sağlamak içinmiş. Kovboy ayakkabısı ben de almak istiyorum Texas' a gideceğim iki hafta sonra oradan alırım artık. Tabii demirsiz olanından:)

Sonra atın üzerindeyken koşan yavru buzağılara kement atma showu da vardı. Bura da kadınlar da vardı. İpi buzağının boynundan geçirmek esas. Bunları çok önceden vahşi batıda uyguluyorlarmış. Silahın olmadığı zamanlarda. Karnını doyurmak için yaptıkları bişey.


35 yorum:

  1. Küçükken o kadar çok kovboy filmi izledim ki :) pek bir havalı gelirdi bana. Ama şimdi yapılan işkence gibi hem ata hem üzerindekine:) Gerçeğini seyretmek güzel bir tecrübe..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ata eziyet gerçekten. At huysuzligundan öyle yapıyor sanırdım hep. Ama öyle olmadığını anladım

      Sil
  2. Pek bana göre değilmiş. http://bizimmutfakdan.wordpress.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de eğlenmedim hiç, üzüldüm hayvanlar adına

      Sil
  3. Urganın sıkıca bağlandığını ve atı huzursuz olduğunu ilk defa duyuyorum. Ben de zannediyordum ki atlar heüz alışmadıkları için üstündekileri atmaya çalışıyor :/
    Hakikaten üzücü bir durummuş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de orada öğrendim canim. Üzüldüm gerçekten

      Sil
  4. Bende kendi atıyor sanıyordum halbuki atlıyorlarmış:)) niyeyse bende üzülüyorum böyle gösterilere sanki hayvanlara zarar veriyorlar gibi gelir ama hep çok iyi beslendikleri çok ciddi bakımlardan geçtikleri için şanslı olduklarını söyler eşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi beslendikleri doğru olabilir ama özgür değiller

      Sil
  5. Ben özellikle huysuz atları seçiyorlar, o atlar da üzerine binenleri atmaya çalışıyor sanıyordum. Meğer durum farklıymış, üzücü aslında. Neden başkalarına zarar veya acı vermeden eğlenmeyi beceremiyor bazı insanlar anlamak güç.
    Merakımı gideren, bilgilendirici bir paylaşım olmuş, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı düşünüyordum ama değilmiş üzüldüm ben de.

      Sil
  6. Bu tarz şovların biteceği ve bir daha yapılmayacağı günleri sabırsızlıkla bekliyorum açık konuşmak gerekirse. Hayvanların her şeyinden faydalanmamız yetmiyormuş gibi bir de eğlence için kullanıyoruz. Bir gün evrim geçirip o ipleri bizim boğazımıza dolayacaklar yoksa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayvanlar acı çekerken eğleniyorlar aslinda. Bir daha gitmem heralde ben de. Üzüldüm bir garip hissettim

      Sil
  7. Nerede izlediniz? :( içim bir tuhaf oldu kendimi bildim bileli insanlar ve hayvanların bir arada olduğu oyun varsa onları izlememeye gayret ediyorum. Ahh bi konuşabilse o canlar kimbilir neler anlatacaklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Amerika da yaşıyorum şu anda. Burada çok var bu gösterilerden.

      Sil
  8. Bende çok istiyorum gitmek nasıl falan merak ediyordum. 😍 Çok güzel bir paylaşım olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de heyecanla istemiştim ama pek de hoşlanmadım

      Sil
  9. Bana da çok üzücü geldi.. Ama insanlar keyif alıyor izlemekten..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar keyif alıyor, bir atraksiyon arıyorlar çünkü.

      Sil
  10. Ne güzel anlatiyorsun gezilerini :) filmlerde gördügümüz seyler hep.

    YanıtlaSil
  11. Vay çok heyecanlı. Ben kıskanıyorum ama seni. Biz burda evden dışarı zor çıkıyoruz. Şaka bir yana gerçekten çok şanslısın canım. Bol bol gez yerimize.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa öyle deme daha yeni Konya ya gittin sen de..Teşekkür ederim gezeceğim

      Sil
  12. Tv lerde zaman zaman denk düşünce şöyle bir bakarım.. insanların o anki heyecanını anlamak pek mümkün olmuyor aslında.. Canlı canlı görmek daha farklı bir his olsa gerek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canlı canlı izlemek heyecanlı oluyor ama atın acı çektiğini bilmek görmek zor

      Sil
  13. Kovboy ayakkabılarına küçüklükten beri benimde ilgim vardır sevdican :)) Ne güzel ya kıskandım vallahi sizi :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Texasa gidince bakacağım. İlk orada yapılmış zaten.

      Sil
  14. Hayvalara eziyet edilen her eğlence biçimi benim kanımı donduruyor. Ben de senin gibi, hayvanlar huysuz sanıyordum Sevdican :( Sirklerden de nefret ediyorum bu yüzden :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzücü canım onlar da can. Konusamiyorlar ki ne çektiklerini söyleseler. İnsanoğlu biraz daha düşünceli olmalı

      Sil
  15. Filmlerde görünce ilginç geliyordu. Ama hayvanlara eziyet etmeleri üzücü.

    YanıtlaSil
  16. Benim canım yandı o rodeoyu izlerken ya. ha bu arada İyi gezmeler ve eğlenceler..
    Gülücüklü Kal...

    YanıtlaSil
  17. Eski kovboy filmlerini çok seyrederdim önceden, hayvanlara her daim eziyet:(bu insanlar niye böyle anlamak mümkün değil:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğlenmek için hayvanlara eziyet edilmesi hoş değil

      Sil
  18. Sayende Amerika'yi yeniden keşfediyoruz:) Birçok kez filmlerde görmemize rağmen hiç bilmediğim (koku ve ip detayi gibi) şeyler öğreniyorum. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil

Ana Sayfa
Blog Tema Tasarım : Sosyal Medya Kafe
SEVDİCANN COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.