blogger dayanışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blogger dayanışma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ocak 2016 Salı

59 Blog Yorum Kardeşliği

https://plus.google.com/u/0/communities/118029489248186515973

Daha önce şurada bu konuyla alakalı yazmıştım. Blogger için yorum demek motivasyon, emeklerinin karşılığı, yüzünün gülmesi, aşkla şevkle bloğa sarılmak demek:) Genelde blogger arkadaşlar benimle aynı düşünüyor. Ama yine de yetmiyor . Yani sadece düşünmekle olmuyor. Ben de bir grup kurmaya karar verdim.

Blogger Yorum Kardeşliği grubu. Bu grupta üye olduktan sonra ilk yayınınızı takipleşme etiketi altında yayınlıyorsunuz. Böylece blog keşif etkinliği için bir listemiz oluşacaktır. Yeni bloggerlar tanıyacağız. Hepimizin sevdiği keşif etkinlikleri gibi:)

En önemli konu şu: Yayın yapıp hemen gitmek yok. Herkes böyle yaptığı için grupların bir ehemmiyeti kalmıyor ki. Bırak git:)) Bu nedenle Blog Yorum Kardeşliği grubuna üyeyseniz , yayını bırakıp gitmek yok. En son yayınlanan 2 yayını ( Sizden önceki iki yayın yani:) ) tıklayıp bloğuna yorum yapmanız gerekiyor. Zaman ayırıp takip edeceğim . Bu işin kazananı tüm bloggerlar olacaktır. Bu etkinlik sizin desteklerinizle çok faydalı olacak bence. Bir hareketlilik sağlanacak. Sadece iki yayın çok zamanınızı almaz değil mi? Lütfen destek olun, arkadaşlarınızı davet edin çoğalalım. Yorum kardeşliği başlasın.

NOT: Takip edip arada uyarırım bakın, Yayını bırakıp gitmek yok:))))
Kendini uyanık hissedip sürekli kaçanlar gruptan çıkarılır:(

13 Aralık 2015 Pazar

60 Blogcanlardan Ricam Var

 
Biliyorsunuz gurbetteyim. Bazı şeylere özlem duyuyorum ara ara:( 
 İşte bunun için sizlerden ricalarım var:)

İstanbul' daki blogcanım önce bir boğaz turu için Eminönü'nden vapura bin. Bir çay söyle kendine ve tabi martılar için de bir simit. AA benim içinde bir simit al ama.. Çayını iç içini ısıtsın, simit parçaları at martılara..Dikkat et ama düşme bak:) Arada da seyyar satıcıları izle limon suyu çıkarıcı mı o:)

Sonra Ortaköy' e geç bir kumpir ye boğaz manzarasında kıyıdaki betona otur ayaklarını sallandır ama:) İstersen bol malzemeli bir waffle da yiyebilirsin. Orda tadı başka. Takıcılardan el emeği takılar al sonra..

Bi de sosyete pazarlarını gez, alışveriş yap. Yapmasan da gez avare avare:) Çantanı sıkı tut ha..

Eminönü' nde köprünün altında hamsi ye bak. Ay ne yiyesim geldi şimdi:( Üstüm kokar diye düşünme ama boşver bişey olmaz..Bulamayanlar var. Geleneksel turşuculardan turşu suyu da al. Sonra kapalı çarşıya doğru tırman yokuşu.
 "Abla abiye lazım mı abla, abi damatlık lazım mı abi, çocuğa sünnetlik lazım mı abla"  diyen satıcıları göreceksin muhtemelen:) İstanbul' un tarihi Mısır Çarşısını gez bir paket taze lokum al bak:) Mısır gibi de kuru kahve kokusu geldi burnuma. .

Çamlıca tepesine çıkıp İstanbul'un güzel manzarasını izle elinde içini ısıtan çayınla..Ay orada bir de tarihi kuru fasulyeci var Çömlekci:))

İstiklal Cadddesine uğramayı unutma. Güzel bir Türk kahvesi iç benden olsun. 40 yılda hatırım olsun:)

Adanalı arkadaşım ne duruyorsun hemen Kolcuoğluna git. Adana söyle onlar masayı donatır zaten binbir çeşit mezeyle bardak koyacak yer bulamazsın sonra. Üstüne de bicibici ohh.

Hataylı blogcanım sen ne duruyorsun Tarihi çarşıyı bildin mi? Orada tarihi bir çınar var ya işte tam altında közde künefe yapıyorlar. Kocaman tepsiyi tek hamlede alt üst çeviriyor abi görmen lazım. Tabi tuzda tavuk da harika oluyor..

Bursalı arkadaşım tarihi kapalı çarşıyı gez sen de. Bir flar al kendine ve beni de unutma. Türbeleri gez dua et sana bana bütün blogcanlara:) Yoruldun mu hemen git Bursa İskender' e bana 1.5 söyle, sen de ne istersen artık:)

Ay bugünlük bu kadar gezi yeter yoruldum. Tıka basa da doydum. Yurdumun birbirinden güzel diğer şehirlerini de sonra yazarım. Oralardaki blogcanlardan da ricalarım var tabii ki:)


8 Aralık 2015 Salı

39 Güzellik ve Bakım Blogları Mimi


Merhaba güzellik ve bakım bloglarıyla ilgili merak ettiğim bazı sorular vardı. Ben de bir mim hazırladım. Tabi ilk olarak kendimden başlayamayacağım için ropörtaj şeklinde başlayayım dedim. Sevgili Audrey beni kırmadı. Bakalım sizler bu hoş ropörtajı beğenecek misiniz.:))
Merhaba hoşgeldin:)
Niçin güzellik ve bakım bloğu?
Merhaba
Eskiden beri güzelliğe makyaja kozmetiğe ve değişik aksesuarlara düşkünüm. Zaten bildiğim bilmediğimi de araştırıp kullanıp öğrenmekten zevk aldığım için güzellik bakım ve kozmetik blogu oldu benim için..

İlk ne zaman makyaj yapmıştın? Annenin ürünlerini kaçamak kullanır mıydın?
Sanırım ilk ful makyajım lise son sınıftaydı.. Sonra uzunca süre makyaj yapmadım. Tabi ki küçükken annemin ruj ve parfümlerini denerdim gizli gizli :)

Senin için makyaj neyi ifade ediyor?
Makyaj benim için hem zevk hem eğlence hem de hobi.. Renkli kozmetik ürünleri aynı zamanda terapi gibiler benim için.. Almasam bile karıştırmaktan hoşlanıyorum..

En çok beğendiğin güzellik ve bakım markası nedir?
Güzellik yani makyaj dersek en sevdiğim marka Nars'tır bakım deyince farklı tabi Shiseido, Dior, Elizabeth Arden gibi markaları cilt bakımı yönünden beğenirim.. Türk markaları içinde cilt bakımı deyince Cyrene tercihim..

Makyaj çantanda olmazsa olmazların nelerdir?
Makyaj çantamda en az 3 ruj bir balm bir maskara bir doğal ama koyu renkli far mutlaka olur.. Bunlar değişse bile maktaj çantamdan hiç çıkmayan 3 şey törpü, cımbız ve fırçadır..

Günlük olarak da sürekli makyaj yapar mısın?
Çalıştığım için evet her gün makyaj yapıyorum.. Bazen pazar evdeyken bile deneme amaçlı makyaj yapıyorum ama genelde pazar cilt bakım günümdür..

Kendi yapmış olduğun doğal masken v.b var mı?
Sadece salatalık soyduğumda kabukları ile cildimi ovarım serinletir rahatlatır özellikle göz altında biraz bekletince de şişliği alır..

Firmalardan reklamını yapman için çok istek geliyor mu?

Çok değil ama geliyor diyebilirim..

Prensiplerin var mı? Kullanmadığın ürünleri yazmam gibi...
Evet gerçekten kullanmadığım ürünü yazmam.. Bir ürünü deli gibi kötülemem bana uymayan beğenmediğim pek çok ürün var ama bir başkasına uyabilir bu açıdan değerlendirmeye çalışırım.. Çoğu zaman beğenmediğim bana uymayan ürünleri arkadaşlarıma da denetmeye çalışıyorum artık..

Ne sıklıkla alışveriş yaparsın?
Bu değişiyor bazen her gün bazen ise 1 ay boyunca bir şey almadığım da oluyor.. Ama özellikle favori mağazalarımı sık ziyaret edip ne var ne yok bakarım..

Evli isen eşin bu duruma ne diyor:))))
Evet evliyim eşim alışverişime karışmaz ama artık bu kadar şey nereye sığacak diye söylenmeye başladı..
Sevgili Blogcanlar:
Moda & güzellik bloggerları arasında bir yarışma var. Sevgili Audrey' de finalistler arasında. Lütfen aşağıdaki linkten oy ver seçeneğini tıklayıp destek olalım. Çok kısa sürecek bir işlem:) 10 Aralıkta son buluyor..http://www.saleduck.com.tr/awards/moda

Bu güzel mimi Makyaj Tavsiyem, Hüzün Sarısı, Onyüzmilyonoje, Bakımlı Ginepig, Bir guzellik hikayesi, Beautiy beybi, Güzellik Rutinim, PembeDünyam, Benim Tutkum, Evin Tek Kızı Mona, Hülyanın Sırları, Güzellik Editörü,Makyajla İlgili bloglarının da yapması için onları mimliyorum:)) Tabi aklıma gelmeyen diğer bloglarda yapabilirse sevinirim:))

18 Kasım 2015 Çarşamba

112 Blog Yorum Kardeşliği

Merhaba blogcanlarım hepimiz heyecanla yayın oluşturuyor ve birilerinin yorum yapmasını umuyoruz. Her gün Blogger kontrol panelini heyecanla açıyoruz yorum var mı diye. Ekranda denetlenmeyi bekleyen 10 yorum var yazısını gördüğünüzdeki sevincinizi düşünün. Bir de olmadigindaki hayal kırıklığını. .

Bu konuda geçen hafta yazmayı düşünüyordum. Baktım ki bazı blogcanlarim önce davranmış. Onların yorumlarını okudum sıkılmadan. Gördüm ki herkes şikayetçi bu durumdan. Herkes hep bir ağızdan yorumlaşalım diyor ama her şey yine aynı. Herkes kendine yorum yapılsın istiyor. Biraz empati kurmamız gerekiyor sanırım.Çözüm bizim elimizde.
Şu bir gerçek ki sen diğer blogları önemseyip okuyup yorum bırakıyorsan başkaları da sana geliyor. Bazı uyanık bloglar sadece kendisine yorum yapana gidip yorum yapıyor, yani okuma listesine bakmıyor. Bazılarıysa hiç dönmüyor.

Takipçi sayısı artıp kendini artık ayrı bir dünyada görenler de var tabii.. Hiç başkasının ne yazdığını bile okumuyor ki yorum yazsın. Sevgili deeptone bir istisna tabiiki:)) Herkese gider yorum bırakır, yardımcı olur, blogunda diğer blogları tanıtır. İhtiyacı yok ama samimi işte.. Tabii sevgili Audrey de bir istisna.. Bizler de öyle oluruz umarım..

Ne yapılmalı sizce ?

Ben kendi adıma şöyle yapıyorum. Her gün müsait oldukça okuma listeme göz atıyorum. Dikkatimi çeken başlık fotoğraf, yayın varsa girip okuyorum ve mutlaka yorum yazıyorum. Zaten okumuşum niye bir iki kelime yazmayayım. Çok zamanımı almıyor. Okuma listem kabarık olduğu için gözden kaçırdıklarım olabiliyor. Onlar beni affetsinler..

 Lütfen samimi olalım. Blogda maddi çıkarlar gözetmeyelim. Empati kuralım, kendimiz kadar diğrelerini de düşünelim. Destek olalım birbirimize. Blogger dayanışması yok olmasın...
Mesela buraya yorum bırakan herkes, diğer yorum bırakanlara bir uğrasın, yorum bıraksın sevdicandan geldim desin :) Başlayalım kardeşliğe ..

Benim düşüncelerim böyle sizler ne düşünüyorsunuz bakalım:))
Sevdicandan sevgilerle:))
Blog Yorum Kardeşliği Grubumuza Bekleriz:)

8 Haziran 2015 Pazartesi

21 Ben Küçükken


Sevgili deeptone ( o bir blogger meleği) beni mimlemiş..Çok güzel bir mim doğrusu..
Geçmişe götürdü beni düşünürken dalmışım anılara..
Eşim dürttü neye daldın gülümseyip duruyorsun diye...:)

Benim küçüklüğüm Samsun'da geçti. Çok ağırbaşlı bir küçük hanımefendiydim ben..
Mahallenin gözdesi parmakla gösterileni hani:)

Ama sıkıcı bir çocukluk geçirmedim yanlış anlamayın..Mahallede oynardık akşama kadar. Yakantop, sek sek, ip atlama, beş taş, yerden yüksek oynardık..ha bir de hatırlar mısınız "çin çan oyunu" vardı. Çok iyi oynardım ben.. Hani iki kişi karşılıklı durup iki ucu bağlı ipi bacaklarına geçirirlerdi. Önce topuklarda sonra dizlerde sonra daha yukarıda olan ipten atlardık..:) Çamurdan tabak çanak yapar yemek yapar evcilik oynardık.. Hayat ne kadar eğlenceliydi..


Ev oturmalarına giderdik annemlerle..Akşam oturmaları:) Benim küçük bir çantam, içinde iki tane barbie bebeğim, kumaşlarım, malzemelerim vardı.Kıyafet dikerdim bebeklerime.
Ayırmazdım yanımdan..

 Gazetelerin verdiği kağıt bebekler vardı, kağıttan giysileri hatırlar mısınız..

Tabii bir de çizgi filmler..En çok sevdiğim Tsubasa'ydı bayılırdım. Susam Sokağı,Adam Olacak Çocuk, Ay Savaşçıları, Heidi, Ninja Kaplumbağalar, Yeşil Maske, Scooby Doo,Taş Devri, Jetgiller, Şeker Kız Candy, Richie Rich, Casper, Şirinler, Garfield unutulmazlardı tabii..

Siyah beyaz televizyonlar..Ben tam önüne kadar giderdim ve annem uyarırdı.. 'Kızım gözlerin bozulacak içine girme televizyonun biraz uzaktan bak.'

Derslerime de çok çalışırdım..Annem ve babamın hiç ders çalış demesine gerek kalmazdı ben zaten yapmış olurdum..

Sihirli bir değneğim olsa ve herşeyi uzaktan yapsam, her istediğim olsa,tavan arasında bir odam olsa gibi klasik hayaller..

Çocukken büyümek istiyoruz, büyüyünce tekrar çocuk olmak..Çok isterdim çocukluğumu, düşüncelerimi, üzüntülerimi, kederlerimi görünmez olup seyretmeyi..

Anılar bitmez vallahi okuyucuyu sıkmayayım kısa tutayım...
Aşağıdaki severek takip ettiğim bloglar veee sıkılmadan okuyan herkes mimlendi:))))
Kırmızı rugan Ayakkabılarım
Resim Defterim
Adadeniz 
Benim Tatlı Hikayem
Kafası Karışık Blog
Pembe Dünyam
 Meryemin Mutfağından
Alternatif Mutfak
Banuca Birşeyler
Örgüçantam
Taktakıştır Giy Yakıştır
Gooogoook



Blog Tema Tasarım : Sosyal Medya Kafe
SEVDİCANN COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.