Amerika' daki Kütüphaneler Nasıl

Kütüphane deyince aklımıza kocaman kitap dolu raflar, sessizlik gelir. Fısıltıyla konuşan insanlar, azıcık ses olsa uyaran görevliler. Üzeri tozlu raflarda, kocaman ansiklopediler.. Bilgi hazineleri..

Çocukluğum geli bir de aklıma. Senede bir kere yazmak zorunda olduğum yıllık ödevler. Köyde otururdum ilkokuldayken. Tabi köyde kütüphane olmadığından şehre giderdik. O zaman internet nerde:) Kütüphanenin tozlu raflarında ararsın istediğin bilgiyi fotokopi çektirirsin sonra da evine dönüp el yazısıyla yazarsın:)

Bir gün bana çocuklar koşa koşa kütüphaneye gidecek deseler inanmazdım. Oğlum o kadar seviyor ki kütüphaneye gitmeyi. Buradaki kütüphaneler ailelerin uğrak yeri olmuş. Toplumdan soyutlanmamış hatta bir o kadar içinde. Kütüphanelerin aylık programları var. Pazartesi okul çıkışı praktis günü, Salı küçük yaş çocuklar için keşfetme günü, çarşamba yazar imza günü, Perşembe dil gelişim günü, Cuma film izleme günü ,Cumartesi zumba günü gibi.. Her kütüphane farklı bir schedule sahip. Çocuklar için ayrı bölüm yapmışlar. Masalar raflar, oyuncaklar bilgisayar masaları hep onlara göre dizayn edilmiş. Çocukların kütüphane içinde oynaması için oyuncaklar var. Gelişim kitapları onların alabileceği mesafede rengarenk cıvıl cıvıl..

Kütüphane üyelik sistemiyle çalışıyor. Kartın oluyor. İstediğin filmi, dvd yi, kitabı alıyor okutturuyorsun kartına, zamanı gelince getirip iade ediyorsun. Sıkı durun burası önemli: çocuklarınız için kaliteli gelişimi destekleyici oyunlar bile alıp eve götürebiliyorsunuz. Biz aşağıdaki oyuncak ve kitapları aldık mesela. Hafta da iki sefer kütüphaneye gider olduk. Geçen akşam oğlum oynadı, istediği kitapları aldı resimlerine baktı, eve gelirken de istediklerini getirdi:)

Şimdi ücretini merak edenler vardır? Bedava evet yanlış duymadınız bedava:) Tabi geri götürdüğünüzde inceleniyor onlar, kırıp dökmek yok:) Çocuklar da alışmışlar bu düzene ne kütüphanede bağırıp çağırıyorlar, ne de aldıklarına kötü davranıyorlar..